4 Mayıs 2013 Cumartesi

KOCA KAFA


Birbirini deli gibi seven karı kocanın bir oğluydu Arda Turan...

 Galatasaray ve onun eşi taraftarlarının, birtanesiydi 66 numara. Her fırsatta Galatasaray aşkını dile getiren koca kafa, artık kulüp için bir simge haline geleceğini anlamış ve alacağı sorumlulukları arttırmaktaydı. Kimsenin buna itirazı yoktu, üstelik kaptanlık ve 10 numara formanın Arda'ya verilmesini gönülden destekliyordu taraftarlar... Ta ki işler rayından çıkana kadar.




Galatasaray kulübü kimsenin egolarını tatmin edeceği bir ortam olmamıştır, olmayacaktır. Fakat biz evladımızı bağrımıza bastıkça o daha asi bir çocuk oluyordu. Koca kafa, ergenlik dönemine merhaba diyordu adeta.



Dostluk kupası adı altında Fenerbahçe ile oynadığımız maçın ardından ilk kıvılcım atılmıştı koca kafa ile taraftar arasında. Bir evlat anasına babasına nasıl baş kaldırır, ekranlarda şahit olmuştuk. Bu olay ardından tartışmalar, dalaşmalar, laf düelloları artarak devam edecekti. Konu ve şahıslar önemli değildi, Galatasaray kaptanına yakışmayacak hareketler içerisindeydi Arda.

Galatasaray taraftarı, Arda'nın kariyeri boyunca onu hep kolladı, yüceltti. Yeri geldi ıslıkladı, belki çok doğru bir hareket değildi fakat Galatasaray menfaatleri için o gerekiyorsa o da yapıldı. 66 Numaralı çocuk 90 dakika çabalarken 10 Numaralı aynı kişi dk 30 olunca eli beline gidiyor, adeta yorulma pozları veriyordu. Göbekli pozları ise cabası...

Ben doğuştan Galatasaray aşığıyım demesini bilen birinin, Galatasaray kulüp tarihinin en önemli maçlarında elini beline atarak beklemesine asla hakkı olamaz! Biz ne doğuştan Galatasaray aşığı gördük, sonradan renk körü çıktı!

Kendisine batıramadığı çuvaldızı daima etrafındakilere sokmaya çalışan Arda, kendi kazdığı çukurlara kendi düşmekteydi. 

Tüm bunların üzerine Galatasaray kulübü, tarihinin en korkutucu sezonunu geçirirken çıkan transfer dedikodularının ardından Arda Turan son dakika golü ile A.Madrid'e transfer olmuştu.


En zor zamanında hep en kolayı seçen evladımız için şimdi yuvasına geri dönecek deniliyor. Lafı uzatmadan bir Galatasaray aşığı olarak evladıma buradan seslenmek istiyorum.





Sevgili Oğlum Arda Turan;

 Umarım rahatın ve keyfin yerindedir. Madrid'e alıştığını umuyorum. Oralarda havalar nasıl? Aman yaz geldi diye kısa kolluları giyip gezme. Hasta olup bizleri burada telaşlandırma.

Bizler iyiyiz yavrum. Buralar bildiğin gibi. Basın yalan yazıyordu ŞAMPİYON olmayınca, artık onu da yazamayacaklar. Sen gittin gideli buralar pek bir rayına oturdu. Köyümüze başarılar çapasını attı. Geçen sene Kadıköy'de yazdığımız tarihi bu sene Real'e okuttuk. Şimdi bir daha o tarihle Kadıköy'e yolculuk edeceğiz. İşlerini ayarlarsan gel izle bizi. Senin gibi bir Galatasaray aşığına yakışır bir gece yaşanacak o gün.

Oğlum, buraya olacak yolculukların kıs olsun. Geri dönüş biletin daima cebinde bulunsun. Bir gün futbolu bıraktığında dön evine, yeni evlatlar yetiştir bize. Ama şimdi ne olur gelme... Kuşak çatışması ya da herhangi bir tarafın hatası bilinmez ama bu ülke için biz ne kadar ateş isek sen de o kadar barutsun. 

Söyleyeceklerime kafanı takma. Biz ne evlatlar gördük, yıllar sonra ailesinin biz olmadığını anladık.

Sana güvenimiz, inancımız ve sevgimiz sonsuz! Yazdıklarımızı kafana takma, duanı bizler için eksik etme. Galatasaray'ın kapısı sana her daim açık. Gel çayımızı iç, evlatlarımızı yetiştir. Ama ikinci baharını stresten uzak, başarı dolu geçir. 

Seni çok seviyoruz. 


Büyük GALATASARAY taraftarı





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder